Ömrünü tamamlamış lastiklerle ilgili zorlukları biliyor musunuz?

Q: Bir lastiğin ortalama ömrü ne kadardır?

Lastik ömrü beklentisi kullanım durumuna bağlı olarak değişir. Sürüş yapılan zemin, bakım, kamyonun ağırlığı ve sürüş tarzı gibi faktörler lastikleri daha hızlı aşındırabilir.

Q: Filo sahipleri lastiklerin ömrünü uzatmak için hangi uygulamaları benimseyebilir?

Doğru iş için doğru lastiği seçmek çok önemlidir. Ayrıca, lastiklerin basıncını, aşınma ve hasar durumlarını düzenli olarak kontrol etmek, uygun şekilde lastik rotasyonu yapmak ve lastikleri jant üzerinde değiştirmek de önemlidir.

Q: Bir lastik üreticisi olarak Michelin, lastiğin ömrünü uzatmak için ne gibi yenilikler geliştirdi?

Michelin, kamyon lastiklerinde genel dayanıklılığı artırmaya yardımcı olan INFINICOIL, POWERCOIL ve DURACOIL gibi çeşitli teknolojilerden yararlanmaktadır.

Yayınlanma tarihi 27 Kasım 2024 - 8 dakikalık okuma

Döngüsellik bir sonraki teknolojik devrim olup; Michelin, ömrünü tamamlamış lastikleri değerli bir kaynağa dönüştürerek lastik sektörünün dönüşümüne öncülük etmektedir. Peki ömrünü tamamlamış lastik tam olarak nedir? Basitçe söylemek gerekirse, artık kullanılamayan, kaplanamayan veya diş açılamayan kamyon lastikleridir. Ömrünü tamamlamış lastiklerin yönetimi ile ilgili zorlukları ve fırsatları öğrenmek için Michelin Malzeme Döngüselliği Çözümleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Fabien Gaboriaud ile sohbet ettik. Filonuz için seçtiğiniz lastiklerin döngüselliği nasıl iyileştirebileceğini ve çevresel etkiyi nasıl en aza indirebileceğini keşfedin.

Michelin’in ömrünü tamamlamış lastiklerin çevresel etkilerini en aza indirmeye yönelik yaklaşımı nedir?

Fabien Gaboriaud: Michelin’in dünyaya verdiği söz, temel bir ilke ile başlar: çevre üzerindeki etkinizi en aza indirmek istiyorsanız, işe bu etkiyi ölçerek başlamalısınız. İşte bu anlayışla, otuz yılı aşkın bir süredir ürünlerimizin çevresel etkilerini değerlendiriyoruz.

Üzerinde durduğumuz ilk hususlardan biri yuvarlanma direnciydi. Niş bir kavram olsa bile, bunun yakıt tüketimini nasıl etkilediğini gösterme konusunda öncülük ettik. Dünyamız ve filo bütçesi üzerindeki etkilerini vurgulayarak bunun önemiyle ilgili bir hikâye yazdık!

Aynı zamanda yaşam döngüsü analizi yaklaşımımızla da öncülük ediyorduk; bu kadar kapsamlı bir yaklaşımı benimseyen ilk şirketlerden biriydik. Bu yöntemle, en kritik etkilere odaklanmak amacıyla bir lastiğin çevresel etkileri, ham madde tedarikinden ve işlenmesinden, ömrünü tamamlamış lastiklerin toplanmasına ve kamyon lastiklerinin geri dönüşümüne kadar titizlikle incelenir. Sonuç olarak yaşam döngüsü analizi, Michelin’de artık standart bir uygulamadır. Her tasarımcı, iklim performansı ve çevresel faktörleri ürün tasarımlarına entegre ederek, tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerin ve sürdürülebilirliğin ölçülmesini sağlar.

Michelin’in lastik geri dönüşüm programlarının çevresel etkileri nelerdir?

Fabien Gaboriaud: Michelin sadece büyük bir marka olmakla kalmıyor, uzun vadeli çevresel sorumluluğa kendini adamış bir şirket. Örneğin, lastik geri dönüşüm programımız ile 2050 yılına kadar lastiklerimizde %100 yenilenebilir ve geri dönüşümlü malzeme kullanılması hedefleniyor. Bu benim çok gurur duyduğum mükemmel bir hedef, ancak sürdürülebilirliğin sadece yenilenebilir kaynakları kullanmakla sınırlı olmadığını unutmamalıyız. Her malzeme seçiminde titiz bir yaşam döngüsü analizi yapmaya özen gösteriyoruz. Bu durum, yalnızca tüm yaşam döngüsü boyunca dünyamıza fayda sağladığı kanıtlanmış malzemeleri entegre ettiğimiz anlamına geliyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdümüzün gerçek bir çevresel gelişime dönüşmesini sağlıyor.

Ömrünü tamamlamış lastikler sorununu nasıl çözebiliriz?

Fabien Gaboriaud: İlk adım, ömrünü tamamlamış lastikleri atık olarak görmekten vazgeçmek ve daha ziyade harika bir karbon kaynağı olarak görmek. Ömrünü tamamlamış lastiklerden oluşan çöp dağlarının ve genel olarak lastikleri yakmanın dünyamız için iyi olmadığı konusunda herkesin hemfikir olduğunu düşünüyorum. Kamyon lastiklerinin yakıta dönüştürülmesi umut verici bir çözüm olabilir. Peki ya geri dönüştürülmüş malzemeleri tekrar yeni lastiklere entegre edebilseydik? Bu kapalı döngü sistemi, çevresel etkiyi en aza indirme sürecinde bize doğru yolu gösteriyor. Ömrünü tamamlamış lastikler için döngüsel bir ekonomi oluşturarak çevresel ayak izimizi önemli ölçüde azaltabiliriz.

Kulağa heyecan verici geliyor! Günümüzde bu teknolojinin neresindeyiz?

Fabien Gaboriaud: Mart 2023’te Michelin, Avrupa’da ömrünü tamamlamış lastiklerin sanayi ölçeğinde geri dönüşümünü hızlandırma gayesiyle, bir teknoloji girişimi olan Enviro ve bir yatırım fonu olan Antin Infrastructure Partners arasında bir ortaklık kurulmasına destek verdi. Enviro teknolojisi, ömrünü tamamlamış lastiklerden çok faydalı iki ürün elde ediyor: piroliz yağı ve geri kazanılmış karbon siyahı.

Piroliz yağı, esasında emisyonu azaltmak ve bazı endüstrileri karbondan arındırmak için kullanılabilecek bir yakıttır. Bu ilk adım harika olsa da yakıtla ilgili bir sorun var: yalnızca bir kez kullanabiliyor olmanız. Öte yandan, geri kazanılan karbon siyahı yeni ürünler üretmek için kullanılabilir. Başka bir ifadeyle, ömrünü tamamlamış lastikler yeni bir lastiğe entegre edilebilecek ham maddelere dönüştürülebilir. Bu kapalı döngü sistemi oyunun kurallarını değiştiriyor. Böylece, işlenmemiş karbon siyahı kullanımına kıyasla karbon emisyonları %80’in üzerinde azaltılmış olur.1 Michelin için bir kazanç olan bu durum, söz konusu geri kazanılmış malzemeleri kullanabilecek diğer sektörler için de bir kazançtır.

Yakıtla ilgili sorun, yalnızca bir kez kullanılabiliyor olması. Öte yandan, geri kazanılan karbon siyahı yeni ürünlerin üretiminde kullanılabilir.

Antin ve Enviro ortak girişimi kapsamındaki ilk fabrika İsveç’te inşa edilmekte olup 2025 yılında faaliyete geçecek. Yılda 35.000 ton ömrünü tamamlamış lastiği geri dönüştürerek işe başlıyor olsalar da, Avrupa genelinde genişlemeyi ve ilerleyen süreçte yılda bir milyon tona ulaşmayı hedefliyorlar.

Ömrünü tamamlamış lastiklerle ilgilenme açısından önemli kazanımlar elde edildi mi?

Fabien Gaboriaud: Bundan yıllar önce harekete geçen sektörümüz, büyük bir sorunu çözmeye yönelik bir planlama yapmak üzere iş birliği yapmaya ve örgütlenmeye başladı: ömrünü tamamlamış lastiklerin ekonomiye kazandırılması. Çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra, çöp sahalarında terk edilmiş halde bırakılan kamyon lastikleri büyük bir görüntü kirliliği de oluşturuyordu. Bu sorunun üstesinden gelmek için, ortak bir çalışma sonucunda %88 gibi etkileyici bir lastik toplama oranına ulaşıldı.2 Bu oran, özellikle diğer sektörlerle karşılaştırıldığında önemli bir başarıdır. Kısacası, kullanım ömrü dolmuş lastiklerin yüksek toplanma oranı, sektörü döngüsel ekonomiye geçiş konusunda önemli bir konuma getirmektedir.

Harika bir başlangıç gibi görünüyor! Ne gibi zorluklar bekliyorsunuz?

Fabien Gaboriaud: İlk zorluk teknik bir zorluk değil, zihniyetle ilgili bir zorluk. Bir sektör olarak, küresel bir toplum olarak, etkileşimsel müzakerelerden uzaklaşmalı ve müzakereci etkileşimlere yönelmeliyiz. Bazen tedarikçilerimizle, bazen müşterilerimizle, hatta rakip olarak gördüğümüz aktörlerle yeni değer zincirleri ve yeni teknolojiler oluşturmak için tüm paydaşlarla etkileşimleri organize etmekten bahsediyorum. Döngüsel ekonominin güzelliği de burada: herkesin paydaş olduğu ittifaklar oluşturması.

Lastiklerimizde 2050 yılına kadar %100 yenilenebilir ve geri dönüşümlü malzemeler kullanmak için çalışıyoruz. Döngüselliğin güzel tarafı: herkesin paydaş olduğu ittifaklar oluşturması.

Bir diğer önemli zihniyet değişimi ise, yenilenebilir ve geri dönüşümlü malzemelerin daha ucuz olması gerektiği düşüncesine son verilmesi. Durum hiç de böyle değil. Dolayısıyla, ihtiyacımız olan şey daha fazla ödeyecek liderler, daha fazla ödeyecek tüketicilerdir. Bunu bir ürüne daha fazla para ödemek olarak düşünmeyi bırakmalı ve daha ziyade dünyamızı korumak için elimizi cebimize daha fazla atmak olarak düşünmeliyiz. Çünkü yarınlar geldiğinde, çevresel etki, CO2 etkisi, biyoçeşitlilik etkisi bize daha da yüksek bir maliyet getirecek. Sektörümüz genelinde, bu zihniyet değişikliğinin stratejik kararlara yansıdığını görmeye başlıyoruz.

Ömrünü tamamlamış lastiklerle ilgilenmenin yerel bir yönü var mı?

Fabien Gaboriaud: Kesinlikle. Döngüsel ekonominin çok daha yerel bir yaklaşım gerektirdiğinin farkındayız. Çünkü özellikle toplama, işleme ve geri kazanılmış malzemelerin entegrasyonu söz konusu olduğunda, yönetmelikler ve uygulamalar bölgeden bölgeye önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, gerçekten de bu durum, lojistiğin tüm endüstrinin karbonsuzlaşmasını sağlama noktasında kilit bir rol oynayacağını bildiğimiz bir boyut.

Filo sahipleri bir “eko lastiğin” gerçekten çevre dostu olduğundan nasıl emin olabilir?

Fabien Gaboriaud: Müşterilerin kamyon lastiklerini çevresel kriterlere göre seçerken çok dikkatli olmaları gerekir. Çünkü performansları karşılaştırılabilir olmayabilir ve bu da çevresel faydanın göz ardı edilmesine neden olur. %100 kamyon lastiği geri dönüşüm içeriğine sahip olsa bile, hızlı aşınan bir kamyon lastiğinin sık değiştirilmesi gerekir ve bu da ilk başta sağlanan kaynak tasarrufunu boşa çıkarır.

Michelin bu alanda nasıl yenilikler yapıyor?

Fabien Gaboriaud: Michelin, zorlu sorunların üstesinden gelme konusunda başarılı bir şirket. Sorun ne kadar çetin olursa, müşterilerimiz ve bir bütün olarak toplum için yenilik yapma fırsatının da o kadar büyük olacağına inanıyoruz. Bu, lastik performansından ödün vermeden çevresel ilerleme anlamına gelen çiftte fayda sağlar.

Michelin, kamyon lastiği yönetimi ve lastik toplama konusunda nasıl yardımcı olabilir?

Sorumluluk bilinciyle lastik toplama, ayırma ve işleme konusunda kararlıyız. Bu nedenle yenilikçi bir RFID projesi geliştiriyoruz. Bu teknoloji, her lastiğe benzersiz bir kimlik atayarak filoların tüm yaşam döngüsü boyunca lastiğin yolculuğunu takip etmesini sağlar.

Bu veriler çok değerlidir. Filolar, servis faaliyetlerini analiz edebilir ve kamyon lastiklerinin her aşamada yönetmeliklere ve kendi sürdürülebilirlik değerlerine uygun olmasını sağlayabilir. Her bir lastiğin yolculuğunu takip ederek, sorumlu bir ömrünü tamamlamış lastik yönetimi ve daha sürdürülebilir bir gelecek için destek verirler.

Geleceğe baktığımızda, filo sahiplerine ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Fabien Gaboriaud: Çevreyle ilgili olarak bol miktarda vaadin verildiği bir ortamda yaşadığımızı biliyoruz. Bununla birlikte Michelin, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda kendini kanıtlamış bir geçmişe sahiptir. Döngüsel ekonomiyi ve mevcut iklim girişimlerimizi temel alan döngüsellik çözümleri geliştiriyoruz. Bu sorumlu seçimler ekosistemini desteklemek için tüm lastik üreticileri de dahil olmak üzere herkesi iletişime geçmeye teşvik ediyoruz. Zorluklarla karşılaşan veya yönlendirilmek isteyen müşterilerimize şunu söylüyorum: iş birliği için buradayız!

Sürdürülebilirliğin kararlılık ve yatırım gerektirdiği unutulmamalıdır. Bu hızlı bir tasarruf yöntemi değil, sosyal sorumluluğun bir göstergesi ve geleceği şekillendirmenin bir yoludur.

Unutmayın, sürdürülebilir kamyon lastiği yönetimi kararlılık ve yatırım gerektirir. Bu hızlı bir tasarruf yöntemi değil, sosyal sorumluluğun bir göstergesi ve geleceği şekillendirmenin bir yoludur. Önümüzdeki on yıllık sürece baktığımızda, bu yöntemi benimsemeyen şirketlerin zorlanacağına inanıyorum. Aktif olarak projeleri yapılandırıyor, yarına hazırlanıyor ve bu sınırları birlikte aşmak için ortaklar arıyoruz.