Kamyon satın alma rehberi: bir filo yöneticisi olarak doğru seçimi yapmak

Tahmin yürütmemiz gerekirse, günümüzde filo sahiplerinin en önemli iki endişesi çevresel sorumluluk ve ekonomik baskıdır. Bir yandan, filonuzdan kaynaklanan karbonu ortadan kaldırmak için şirketinizden veya müşterilerinizden önemli bir baskı var. Öte yandan, potansiyel maliyetler ve elektrikli kamyon altyapısına ilişkin endişeler önemli bir engel oluşturabiliyor. Bir kamyonu yenisiyle değiştirme zamanı geldiğinde, filo sahibi ne yapmalı?

Rekabetçi kalabilmek isteyen filo sahipleri, en ideal özelliklerdeki ağır hizmet tipi araçları nasıl belirleyeceklerini yeniden düşünmek zorunda kalacak, alternatif çözümleri inceleyecek ve muhtemelen geleneksel ve daha temiz bir teknoloji karmasını benimseyecekler. Kamyon satın alma rehberimiz konusunda fikirlerini almak istediğimiz IVECO Alternatif Sevk Müdürü Clément Chandon ile bir araya gelerek¹, kamyon satın alırken verdiğimiz farklı kararların maliyet, sürdürülebilirlik ve operasyonel verimliliği nasıl etkileyebileceğini konuştuk.
 

Clément Chandon, IVECO Alternatif Sevk Müdürü

Dizel kamyon satın almak: Uzun yol filolarına ilişkin mevcut standartlar

Ağır hizmet tipi filoların ve ticari araçların çoğu, özellikle uzun mesafe kamyonları ve ağır yük vasıtaları, dizel gibi içten yanmalı motorlara sahiptir. Bu filolar için yakıt maliyetleri en önemli endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Buna karşılık maliyetin çok önemli olduğunun bilincindeki filo sahipleri, kamyon satın alırken verimliliği en üst düzeye çıkarmak için ihtiyaca göre uyarlamaya giderek daha fazla yöneliyor. Şirketler, araçları kendi özel ihtiyaçlarına göre uyarlayarak önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlayabilir. Örneğin, düşük yuvarlanma direncine sahip lastikler yakıt tasarrufunu %4-5’e kadar artırabilir.2 Rölantideyken motoru otomatik olarak kapatan şanzıman ve daha alçak kamyon yükseklikleri gibi aerodinamik ince ayarlar ise diğer seçenekler arasında yer alıyor. Tüm bu gelişmeler, geleneksel filolar için daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyor.

İçten yanmalı motorlar birçok filo için temel unsur olmaya devam ederken, sektör daha düşük karbonlu bir geleceği düşlüyor. İleriyi düşünen şirketler bir kamyon satın alırken daha geniş bir enerji kaynağı yelpazesini araştırıyor. Biyodizel ve biyometan, yenilenebilir-sıkıştırılmış doğal gaz (bioCNG olarak da adlandırılır) veya yenilenebilir-sıvılaştırılmış doğal gaz (bioLNG olarak da adlandırılır) ile batarya elektrik ve hidrojen enerjisi gibi çok daha gelişmiş seçenekleri de bu kapsamda değerlendirebiliriz.

Yeni bir elektrikli kamyon satın almak: Şehir içi teslimat filolarınızı optimize edin

Elektrikli bir kamyon ​ile ilgili görüş ifade etmeden kamyon satın alma rehberi tamamlanmış sayılmaz! Ne de olsa taşımacılık sektörü, elektrikli kamyonların ilgi görmeye başlamasıyla birlikte daha temiz bir geleceğe doğru vites değiştiriyor. Bu değişime öncülük edenler ise son adım teslimatı yapan şirketler. Daha küçük, daha hafif elektrikli araçlar kentsel ortamlar için son derece uygundur ve çevre bilincine sahip müşteriler bu çevre dostu teslimatlar için prim ödemeye isteklidir.

Elektrikli kamyonlar sıfır egzoz emisyonu üretir, dolayısıyla önemli ölçüde daha küçük bir karbon ayak izine sahiptir. Ancak faydaları çevreyle sınırlı değildir. Potansiyel olarak yeni müşteriler ve yetenekleri kendine çekerek çevreye duyarlılık konusunda filonun imajını artırır. Peki, elektrikli kamyonlar uygun mu? Hafif elektrikli kamyonlar aslında kâr marjınızı artırabilir. Yakıta kıyasla elektrik ücretinin daha düşük olması nedeniyle bunlar uzun vadeli işletme maliyetlerini düşürür ve hatta yeşil teknolojinin benimsenmesi konusunda potansiyel devlet teşvikleri ve vergi indirimleri sağlayabilir.

İçten yanmalı motorlu bir araçla kıyaslandığında,​ toplam sahip olma maliyeti (TCO) daha küçük tipteki ağır hizmet tipi ve şehir içi elektrikli kamyonlar için genellikle daha düşük olsa da, daha büyük tipteki uzun mesafe yapan ağır hizmet tipi elektrikli kamyonlar için genellikle daha yüksektir. Toplam sahip olma maliyetindeki değişiklikler yerel enerji maliyeti, yol geçiş ücreti ve kamu teşviklerinden kaynaklanır. Teknoloji geliştikçe ve giderek daha fazla benimsendikçe, toplam sahip olma maliyeti (TCO) de muhtemelen azalacaktır.3 

Ayrıca bazı sürücüler, elektrikli kamyonun sessiz motorunu tercih ederek çalışan memnuniyeti ve elde tutma açısından önemli bir soruna çözüm ararlar. Şirketlerinin daha yeşil bir geleceğe yönelik taahhüdünün bir parçası olmaktan gurur duyan bu sürücüler, hızlanırken veya fren yaparken aracın dinamik performansı karşısında hayrete düşüyorlar.   

Ancak bu değişimin zorlukları da yok değil: örneğin şarj altyapısının bulunurluğu, araçların görünen maliyeti ve dizel motora kıyasla sınırlı kalan menzil. Teknoloji gelişmeye devam ettikçe ve altyapı yaygınlaştıkça, elektrikli kamyonların daha geniş bir filo ve görev yelpazesi için daha cazip bir seçenek haline gelmesi muhtemeldir. Test sürüşüne hazır mısınız?