ŞİRKETLER ARASI İŞ BİRLİĞİ: FİLO MALİYETLERİNİ AZALTMAK İÇİN KAYNAKLARIN PAYLAŞILMASI

Daha önce demiryolu ve gemi taşımacılığından bahsetmiştiniz. Bu, nakliyecilerin de karma taşımacılığı kullanarak iş birliği yapabileceği anlamına mı geliyor?

Böyle bir şirketler arası iş birliği taşınabilecek hacimleri gerçek anlamda artırırken, CO2 emisyonlarını ​azaltmanın da harika bir yoludur. Nakliye firmaları için bu durum, yükün tren veya gemiyle getirilip belirli bir noktaya bırakılması ve oradan tekrar alınmasını sağladığından dolayı filo yönetimi maliyetlerinin düşürülmesine yardımcı olur. Firmaların kendi sürücüleri için gerçekten de avantajlı bir çalışma şeklidir. Genel anlamda konuşmak gerekirse, böyle bir durumda teklifin anahtar teslimi olması gerekir. Michelin, müşteriye tek bir işlem için birden fazla tedarikçinin faturasını göndermez.

Kaynak paylaşımı sistemi işlediğinde gerçekten fayda sağladığı elbette kulağa hoş geliyor.

Evet, bu tür bir işbirlikçi bakış açısı  nakliyeciler, nakliye acenteleri, gemiler, trenler ve müşteriler için kazan-kazan niteliğinde olabilir. 2023 itibarıyla 230 binin üzerinde işe alım bekleyen kamyon sürücüsü pozisyonumuz açık. Birkaç yıl içinde emekli olması beklenen sürücüleri de dikkate aldığımızda bu ihtiyaç yaklaşık 745 bine yükselecek.1 Kıta genelinde sürüş konusunda uzmanlaşmış kamyon sürücüleri bulmak daha zor. Karma taşımacılık ve genel olarak kaynak paylaşımı, uzun mesafeli seferlerin yönetilmesine ve kapasite oluşturulmasına gerçekten yardımcı olur. Özellikle karma taşımacılık, müşterilerin takdirle karşıladığı ve kendi müşterilerine anlattığı bir şey olan karbon emisyonlarını düşürmek için de önemlidir.

...genel olarak kaynak paylaşımı, uzun mesafelerin yönetilmesine ve kapasite oluşturulmasına gerçekten yardımcı oluyor.  

Michelin tedarikçilerinin kaynaklarını nasıl birleştirdiklerine işte bu yüzden göz gezdirdik. Tedarikçilerinizle hiç iş birliği yaptınız mı?

Evet, düzenli olarak yapıyoruz. Üzerinde çalıştığımız bir projelerden biri de, gönderilerimizin daha iyi takip edilmesi. Bir sevkiyat “kaybolduğunda” neler olacağı malumun ilanı: “neresinden tutsan elinden kalır”. Bir yükün nerede olduğunu öğrenmek için depo, nakliyeci, nakliye acentesi ve sürücü arasında domino etkisi yapan bir arama silsilesi başlar ve ardından herkes birbirini bilgilendirmek için geri aramalar yapar. Bu da çok fazla zaman kaybı demektir. Temel performans göstergelerimizden biri de zamanında teslimat. Zamanında teslimatı takip etmek için kullanılan alışılagelmiş yöntemler , sözleşme yöneticisinin ve nakliye firmasının yalnızca GPS verilerini kullanarak elemesi gereken yığınla veri üretir. Aynı zamanda vakit kaybına yol açan bu süreç, filo maliyetlerini artırabilir; hatalı olduğundan bahsetmeye gerek bile yok. Bu nedenle başlangıçta sadece birkaç filo ile görüştük ve onlardan kamyonlarını dijital ortağımız tarafından sağlanan bir takip cihazı ile donatmalarını istedik. Aynı zamanda özel bir proje yöneticisi olarak işlev gören bu ortak, hizmetlerde ince ayar yapılmasına ve nakliye acentesinin ihtiyaç duyduğu desteğin sağlanmasına gerçekten yardımcı oldu. Artık yüklerimizin nerede olduğunu her zaman biliyoruz. Yükleme iskelelerinde operasyonlar daha sorunsuz; ekip organizasyonu daha kolay ve verilerimiz daha şeffaf. Kendimiz ve nakliye acentelerimiz arasındaki bu şirketler arası iş birliği sayesinde, müşterilerimiz de dâhil olmak üzere herkes için her şey daha kolay.

Daima böyle iyi sonuçlar alır mıyız? Bu tür bir kaynak paylaşımının yapılması sürecinde karşılaşılan zorluklar nelerdir?

Anahtar teslimi çözümler açısından bakıldığında; bir tren veya gemi rotasının iptal edilmesi, bunun çok pahalı olması veya nakliye şirketlerinin kendilerine ayrılan konteynerleri doldurmak için yeterli yük siparişini alamaması riski her zaman vardır. Böyle bir durumda nakliye şirketleri, tamamen dolu bir sevkiyat oluşturmak veya hatta yeni bir rota açmak için yeterli yük hacmini oluşturmak üzere iş birliği yapabilirler. Bu noktada, mesafe de önemli bir faktördür. Eğer bütün mesele tüm ülkeyi ya da kıtayı karayoluyla geçmemekse, o zaman karşı uçta yükü alacak birine ihtiyacınız vardır. Bu, bir sevkiyatın her iki ucundaki nakliye acenteleri arasında şirketler arası iş birliğine kapı açabilir. Genel olarak, tüm paydaşlar ve filo araçları akışı yönetmek için belirli oranda esnekliğe ihtiyaç duyarlar.

Karma taşımacılık için şirketler arası bir iş birliği örneğiniz var mı?

Volvo için bir süredir böyle bir iş birliği yapıyoruz. İspanya, İtalya, Polonya ve Romanya arasında en uzun mesafeler için tren seferlerini kullanarak lastik gönderiyoruz. Nakliye şirketlerimiz, taşıdıkları konteynerlere yer ayırmak için trenlerde opsiyon satın alıyor. Oldukça düzenli bir akışımız var, dolayısıyla iyi bir işletme görünürlüğüne de sahipler. Bunun gibi karma taşımacılık çözümleri, küçük nakliye firmalarının tam anlamıyla erişilebileceği türden. Tüm bunların yanı sıra, bu filolardan bazılarının %60, hatta %80-90’a varan oranlarda daha az emisyona sahip biyoyakıt kullanmalarını da destekliyoruz.2

Kaynak paylaşımının faydaları, zorluklarına kıyasla daha ağır basıyor ve hatta uzun vadede filo maliyetlerini de azaltabilecek nitelikte.

Aynı fikirdeyim. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, kaynak paylaşımı genellikle tüm paydaşlar için güçlü ve etkili sonuçlar veriyor. Filo optimizasyonu ve yeni maliyet tasarrufları sağlanmış oluyor. Daha fazla müşteriyle çalışıyorlar ve sürücüleri daha dolu kamyonlarla daha kısa mesafeler kat ediyorlar. Sürücüler daha mutlu oluyor ve bu nedenle işlerinde daha uzun süre kalıyorlar. Karma taşımacılık çözümleri emisyonlar üzerinde olumlu bir etkiye sahip olup, sürücüleri uzun taşıma mesafelerinden kurtarıyor. Ayrıca, sevkiyatlar düzenli hale geldiğinde sürücüler ve işletme personeli birbirlerini tanımış oluyorlar. Çalışma ilişkileri herkes için daha cezbedici. Deneyimlerimiz göstermektedir ki, süreçte yer alan herkes için son derece olumlu bir etki söz konusu. Birbirimizin zorluklarını daha iyi anlıyor, birlikte çalışmak için daha fazla fırsat tanıyoruz. Genel çalışma ortamı yapıcı.

Karma çözümler emisyonlar üzerinde olumlu bir etkiye sahip olup, aynı zamanda sürücüleri uzun taşıma mesafelerinden kurtarıyor.

Kaynakları paylaşmak isteyen küçük ve orta ölçekli filolara ne tavsiye edersiniz?

Böyle devam edin diyoruz. İnisiyatif alın. Ne yapabileceğinizi ve ne yapmak istediğinizi tanımlayarak başlayabilirsiniz: sürücüleri, römorkları paylaşmak ve karma taşımacılığa girmek. Bunun için de müşterilerinizle konuşmanız gerekir. Onların vizyonunun ve stratejilerinin neler olduğunu öğrenin. İhtiyaçları neler? Nasıl yardımcı olabilirsiniz? Nasıl sinerji oluşturabilir ve birlikte nasıl daha iyi iş birliği yapabilirsiniz? Birbirinizle konuştukça, fikirler ve fırsatlar doğal olarak ortaya çıkacaktır. Kaynakları paylaşacak ve filo maliyetlerini kısa sürede azaltacaksınız!