sıfır emisyon gerçeği: geleceğin kamyonları

the zero emissions lowdown: trucks in the future

sıfır emisyon gerçeği: geleceğin kamyonları

Yayınlanma tarihi 20 Şubat 2024 - 4 dakikalık okuma

Kamu sağlığı ve iklim acil durumlarından genel yaşam kalitesine kadar, dünyanın dört bir yanındaki belediyeler ulusal hükümetleri devre dışı bırakıp karbon emisyonlarını azaltmak ve şehir yaşamını iyileştirmek için inisiyatif alıyor. Düşük Emisyon Bölgeleri (LEZ), dünya genelinde yüzlerce şehirde standart olma yolunda ilerleyen bir önlem olup Sıfır Emisyon Bölgeleri (ZEZ) de bunun çok gerisinde değildir. Filo yöneticileri olarak, hizmet verdiğiniz pazarlardaki değişiklikleri takip etmek çok önemdir. Özellikle de en güncel bilgiler, kamyonlarınızı geleceğe hazırlamanıza yardımcı olabiliyorsa.
 

Kentsel sorunlar ve zorluklar

2050’ye kadar şehirlerin üç temel ve birbiriyle bağlantılı konuya odaklanacağını söylemek yanlış olmaz: sağlık, ekonomi ve çevre. Şu anda, bu üçünü bağdaştırmaya çalışmak zor. Covid karantinalarının ardından internet üzerinden satışlar gücünü korumaya devam etti. Bu iş dünyası için harika bir şey ancak teslimatlardaki artış daha fazla aracın trafiğe çıkmasına neden oluyor ve bu da daha fazla trafik sıkışıklığı oluşturuyor. Bu durum iş dünyası için de pek iyi bir gelişme değil. Artan trafik, hava kirliliği ve CO2 emisyonlarını da artırıyor; ki bunlar kamu sağlığı ve çevre için son derece olumsuz. 

Sonuç itibarıyla, hem kent sakinleri hem de belediye yöneticileri, herkesin içinde yaşadığı ve çalıştığı sınırlı alanı nasıl paylaşabileceğini sorguluyor.

kentsel sorunlar ve zorluklar: lojistik, kamusal alanlara nasıl entegre edilir?

urban issues and challenges: how logistics integrates into public spaces

people crowd walking on busy street on daytime

 

 

Şu anda dünya nüfusunun yaklaşık %56’sı şehirlerde yaşamaktadır.

2050 yılına gelindiğinde bu oran %70’e yaklaşacaktır.(1)

 

Zorluklar aynı olabilir fakat şehirler aynı değil

Şehirler, konumları ve kültürleri itibarıyla çok büyük farklılıklar göstermektedir. Aynı sorunlar aynı öncelikleri doğurmaz. Sorunlarla başa çıkmak için ayrılan bütçeler çok farklıdır. Şehirler, kendilerine özgü sorunlara yanıt olarak, sakinlerini korumak ve işletmelerine hizmet etmek için inovasyonu teşvik etmeyi seçerler. Filo yöneticileri, değişikliklere ayak uydurabilmek için yalnızca sürdürülebilir karayolu taşımacılığındaki en son yenilikleri takip etmekle kalmamalı, aynı zamanda kamyonlarını geleceğe hazırlamak için de faal olmalıdır.

Sıfır emisyon hareketliliği: kamyonlar için gelecek kapımızda

Belediyelerde alınan en yaygın aksiyonlardan biri de, kamyonları fazlasıyla etkileyecek olan Düşük Emisyon Bölgeleri (DEB) ve Sıfır Emisyon Bölgeleri (ZEB) gibi kentsel erişim düzenlemelerinin uygulanmasıdır. İsveç 1996 yılında düşük emisyon bölgelerini uygulamaya koyan ilk ülke olmuştur. Birkaç yıl sonra Londra, belirli bir çevreye girildiğinde alınan trafik sıkışıklığı vergisiyle gündeme gelmekte gecikmedi. Avrupa’da artık kendi düşük emisyon bölgelerini yasalaştırmış yüzlerce şehir var. 

Düşük Emisyon Bölgeleri nasıl çalışır? 

Tüm Düşük Emisyon Bölgeleri (LEZ) aşağı yukarı aynı şekilde çalışır. Şehir merkezi çevresinde belirli sınırlar içerisinde bir Düşük Emisyon Bölgesi belirlenir. Kamyonlar ve diğer taşımacılık araçları, ancak Euro 6 standartları (veya kamyonetler için Euro 4) gibi belirli kamyon emisyon yönetmeliklerini karşıladıkları takdirde bu bölgeden geçebilirler.1 Çoğu durumda, Düşük Emisyon Bölgesi kuralı yılın 365 günü, günün 24 saati geçerlidir. Bir aracın bu kurallara uymaması halinde çoğunlukla para cezası uygulanır. Stockholm’de olduğu gibi, kriterlere uymayan araçlar bu bölgelerden geçemez.

Düşük Emisyon Bölgeleri artık Sıfır Emisyon Bölgelerine dönüşmeye başlamıştır. Sıfır emisyon için sadece akülü ve yakıt hücreli dağıtım araçlarına ve Euro 6 standartlarını karşılayan doğal gazlı veya haricen ‎şarj edilebilir hibrit kamyonetlere izin verilecektir.

Kamyon emisyon düzenlemelerine öncülük eden şehirler

Bu farklı kamyon emisyon düzenlemeleri (ve diğer tipteki araçlara yönelik düzenlemeler) kent trafiğini ve gürültüyü azaltarak ve tüm kent sakinlerinin yaşam kalitesini iyileştirerek birtakım avantajlar sağlayan bir emisyon azaltma bölgesi oluşturmaktadır. Belediyeler, işletmelerin karşılaştığı zorlukların farkındadır ve birçoğu destek bu konuda destek vermektedir. Şehirlerin gelecekteki kamyonları nasıl etkileyeceğine dair bazı örnekler verelim.

Stockholm’de aradaki fark İsveç Enerji Ajansı tarafından ödenmektedir3

Şirketlerin, belediyelerin ve bölgelerin sıfır emisyon hedefine geçişine yardımcı olmak için, İsveç Enerji Ajansı hafif elektrikli kamyon (maksimum 3,5 ton) satın alımlarımda “iklim primi” vermektedir. Prim, hafif elektrikli bir kamyon ile en yakın karşılaştırılabilir araç arasındaki maliyet farkını içerir ve belirli bir miktarla sınırlıdır. Filo yöneticilerine, çevresel etkilerini azaltmak ve kamyonlarını geleceğin alternatif yakıtlarına dönüştürmek için ekstra bir teşvik sağlanmış olur.

 

Avrupa’da kamyonlara ilişkin emisyon düzenlemeleri: farklı bir yaklaşım

European truck emission regulations: a varied approach


Amsterdam’ın dizel kamyonlara yönelik proaktif yasağı

Avrupa Birliği 2040 yılında dizel kamyonların satışını yasaklamayı planlarken, Amsterdam kenti şehir merkezini bu kamyonların yanı sıra otobüslere de kapatıyor. 2025 yılında şehir merkezindeki Düşük Emisyon Bölgesinin (LEZ) tüm şehri kapsayacak şekilde genişletileceği duyurulmuştur. Şehir merkezi, tüm teslimat ve yük araçları, şehir içi ve şehirlerarası otobüsler ve daha birçok yakıt için Sıfır Emisyon Bölgesi (ZEZ) haline gelecektir. 2030 yılına kadar şehrin tamamının Sıfır Emisyon Bölgesi haline gelmesi beklenmektedir.4

Diğer şehir merkezleri için bir model olan Londra Emisyon Bölgesi

Londra, şehir merkezindeki trafik sıkışıklığını azaltmak ve hava kalitesini iyileştirmek için ilk olarak 2003 yılında trafik yoğunluğu vergisini uygulamaya koydu. Bunu 2008 yılında ilk Düşük Emisyon Bölgesi (LEZ) takip etti. Bu uygulama, özellikle Londra’da karayollarından kaynaklanan emisyonların büyük kısmından sorumlu olan ticari araçlara yönelik başka bir vergilendirme programının devamı niteliğindedir. Yönetmelikler, yeni Euro standartlarına uyum sağlamak ve kentleşmenin beraberinde getirdiği başlıca sorunları ele almak için daha da katılaştırıldı. Ultra Düşük Emisyon Bölgesi (ULEZ) ilk olarak Nisan 2019’da uygulamaya konulmuş olup, trafik yoğunluğu vergisiyle aynı alanı kapsamaktadır. Ultra Düşük Emisyon Bölgesi uygulaması Ağustos 2023’ten bu yana Büyük Londra’nın neredeyse tamamı için geçerlidir. Fosil yakıtların yanması sonucunda oluşan NOx konsantrasyonlarının, şehirdeki konuma bağlı olarak %20 ile %44 arasında azaldığı tahmin edilmektedir.5

Los Angeles Liman Başkanlığı’nın Temiz Kamyon Programı kendi kendini finanse ediyor

2008 yılında hayata geçirilen Temiz Kamyon Programı, hava kirliliğiyle ilgili eyalet yasalarına bir yanıt olarak uygulamaya geçirilen erken ve gönüllü bir eylemdi. Los Angeles Limanı ve Long Beach Limanı terminallerini ziyaret eden tüm nakliye kamyonları Limanın Temiz Hava Eylem Planına uymak zorundadır. Hedef, 2035 yılına kadar tüm kamyon filosunun sıfır emisyonlu olmasıdır. 2008’den bu yana liman kamyonlarından kaynaklanan hava kirliliği %90 azalmışken, Liman Başkanlığı bir adım daha atarak 2022’de Temiz Kamyon Fonu programını hayata geçirdi. Sıfır emisyonlu olmayan tüm kamyonlar terminallere giriş için 10 dolar ödemek zorundadır. Burada toplanan tüm fonlar yeni sıfır emisyonlu kamyonların satın alınması için kullanılıyor.6

Santiago’da toplu taşımanın elektrikli hale getirilmesi

Şili’nin başkenti hava kalitesiyle ilgili önemli sorunlarla boğuşuyor. Şehir, 2017 yılında toplu taşıma araçlarında elektriğe geçmeye karar verdi. Asıl hedef, 2025 yılına kadar otobüs filosunun %25’inin elektrikli olmasıydı. 2023 itibarıyla 7.000 otobüsün %30’unda bunu başardılar. Çin dışında dünyanın en büyük otobüs filosuna sahip şehir için tamamen elektriğe geçiş süreci beş yıl öne çekilerek 2035 yılına alındı 7.

Şehir trafiğiyle ilgili zorlukların üstesinden gelen yenilikçi girişimler

Kentin çalışan ve yaşayan nüfusuna yüklenen talepleri hafifletmek için uygulanan başka önlemler de var. Gürültü sınırlamalarından modüler kamyon taşımacılığına ve kentsel dağıtım merkezlerine kadar, motivasyon eksikliği söz konusu değil. 

Piek gürültü sertifikası

İlk olarak Hollanda’da piyasaya sürülen ve Hollanda dilinde “zirve” anlamına gelen “piek” kelimesinden türetilmiş Piek gürültü sertifikası kapsamında, ses ölçüm testini geçen bir araca üzerinde numara bulunan bir etiket verilmektedir. Kamyonlar için; hareket halindeyken maksimum ses seviyesi 72 dBA, sürücü kapıları kapalıyken ve basınçlı hava gürültüsü için 67 dBA, geri sürüş ve kör noktalara dikkat çeken sinyaller için ise 62 dBA ile sınırlıdır. Bir kamyon sertifika aldığında, filo sahipleri filolarının geri kalanında aynı model için otomatik olarak etiket alabilirler. Ulusal Piek kuruluşları şu anda Birleşik Krallık, Fransa, Belçika ve Almanya’da bulunmaktadır. Hollanda’da gürültü yönetiminden perakendeciler ve mağazalar sorumludur, bu nedenle kamyonları da sorumlu tutarlar.8 Michelin, düşük gürültülü olarak sertifikalandırılmış lastiklerle gürültünün azaltılmasına katkıda bulunur. Akülü araçların sayısı arttıkça, bu ayrıntı daha da önemli hale gelecektir8

Amerika’nın mega bölgeleri

Amerika Birleşik Devletleri’nin planları “mega bölge” düzeyindedir. Mega bölgeler genellikle organik olarak oluşma eğilimindedir. Çünkü birçok metropol ekonomisi ve bunların doğal kaynak sistemleri ve altyapısı, sahip oldukları konumlar ve uzmanlık alanları bakımından birbiriyle bağlantılıdır. Bu nedenle bir mega bölgenin sistemini düzenlemek, fiziki ve ideolojik sınırların dışında iş birliği gerektirir. İş birliğine dayalı yaklaşım küresel ısınmayı azaltma çalışmalarını güçlendirir, doğal kaynakların daha iyi yönetilmesini sağlar ve ekonomik rekabet gücünü artırarak yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde daha fazla tasarruf sağlar.(9)

Regional Greenhouse Gas Initiative kuruluşunu buna örnek verebiliriz. 12 eyalet; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve diğer programlar yoluyla sera gazı emisyonlarını azaltmak için artık birlikte çalışıyor. Yerel işletmelerin ve belediyelerin elektrikli kamyon alabilmesi için sağlanan finansmanlara katkıda bulunmak da bu kapsamdaki çalışmalar arasındadır10

2050’de ulaşılması öngörülen şehir ve kamyonlar için bu ne anlama geliyor?

Gelecek çok aydınlık: içten yanmalı motoru araçlar sıfır emisyonlu kamyonlara dönüşüyor. Yönetmelikler, otonom şeritler ve kültürel kabullenme gibi değişimlerle birlikte otonom kamyonlar da gelişecektir. Gereken ve sağlanan esneklik sayesinde son kilometre teslimatının taşımacılık sektörü profesyonelleri tarafından gerçekleştirilmeye devam etmesi muhtemel görünüyor. Filo yönetimine gelince, iş modelleri muhtemelen ihtiyaç duyulan beceri ve kaynakları entegre etmekten, iş birliği ve ortaklıklar yoluyla bir araya getirmeye doğru kayacaktır.

Gelecekte kamyonlar: Filonuzu şimdiden nasıl hazırlayabilirsiniz?

Yukarıda belirtilen çalışmalar bütün olarak çok zorlu görünse de korkacak bir şey yok. Hepimiz bahsettiğimiz kentsel zorluklara aynı anda uyum sağlamaya çalışıyoruz. Elektrikli bir filoya geçmeye hazır mısınız? En son teknik dokümanımız size bu konuda yardımcı olacaktır! Elektrikli araç pazarı ve filolar üzerindeki kesin etkisi hakkında uzman görüşlerini bu dokümanda bulabilirsiniz. Sıfır emisyonlu araçların dinamiklerini keşfedin, toplam sahip olma maliyetinizi (TCO) nasıl iyileştirebileceklerini anlayın ve en önemlisi, elektrikli kamyon ve otobüsler için yüksek performanslı lastiklerin neden vazgeçilmez olduğunu öğrenin.

Ek kaynaklar, gelişmekte olan bu pazarları araştırmanıza yardımcı olacaktır. 

1. Teslimat ekosisteminize nasıl bağlı olduğunuzu anlayın. Şehirlerde, tedarikçiler arasında, ortaklarınız ve iş arkadaşlarınızla hangi roldesiniz? Faaliyetlerinizde ne tür fırsatlar ve tehditler görüyorsunuz? Değişiklikleri sizin için nasıl avantajlı hale getirebilirsiniz?

2. En zorlu kısıtlamaların nerelerde olduğunu öğrenmek için Avrupa’daki Kentsel Erişim Düzenlemelerini takip edin. Bu kriterleri karşılayabiliyorsanız, her yere gidebilirsiniz. Şehirlerin uygulanan koşulları düzenli olarak güncelleyebileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla bilgilerinizin güncel olduğundan emin olun. Kamyon erişim yönetmelikleri hususunda şehirlerin web sitelerini de ziyaret edebilirsiniz.

3. Geçiş yapmanıza yardımcı olacak programların neler olduğunu öğrenin. İsveç Enerji Ajansı’na benzer şekilde, diğer bölgeler ve hükümetler de sıfır emisyonlu araçlar edinme konusunda destek sağlayabilir. Fransa’da, Michelin’in Watea programı küçük işletme sahiplerine bu değişimi yapmaları konusunda yardımcı olmaktadır.

4. Gelişmeler için yerel, ulusal ve uluslararası kuruluşları takip edin. Uluslararası Taşımacılık Forumu, Dünya Karayolu Taşımacılığı Örgütü, Eurocities ve yerel karayolu taşımacılığı ticaret kuruluşları, federasyonları ve çevre kuruluşları gibi siteleri ziyaret edin. En güncel bilgileri almak için haber bültenlerine kaydolun.   

 

KAYNAKLAR

1. Dünya Bankası https://www.worldbank.org/en/topic/urbandevelopment/overview#:~:text=Globally%2C%20over%2050%25%20of%20the,lives%20in%20urban%20areas%20today.

2. Avrupa Konseyi

https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2024/04/12/euro-7-council-adopts-new-rules-on-emission-limits-for-cars-vans-and-trucks/

3. Euro Cities

https://eurocities.eu/latest/stockholm-has-a-new-tough-plan-to-ban-polluting-vehicles/

4. Amsterdam.NL

https://www.amsterdam.nl/en/traffic-transport/low-emission-zone/

5. GOV.UK

https://www.amsterdam.nl/en/traffic-transport/low-emission-zone/

6. Los Angeles Limanı

https://www.portoflosangeles.org/environment/air-quality/clean-truck-program

7. Gob.CL

https://www.gob.cl/en/news/chile-is-now-home-to-the-second-largest-electric-bus-fleet-in-the-world/

8. PIEK

https://www.piek-international.com/english/certificate/?page=certify%5Fproducts

9.  Lincoln Institute of Land Policy

https://www.lincolninst.edu/app/uploads/2024/04/promise-of-megaregions-lla22106.pdf

10. Regional Greenhouse Initiative

https://www.rggi.org/sites/default/files/Uploads/Proceeds/RGGI_Proceeds_Report_2022.pdf

 

Güncel olmayan bir Web Tarayıcısı kullanıyorsunuz.

Web sitesi tarafından desteklenmeyen bir tarayıcı kullanıyorsunuz. Bu, bazı işlevlerin amaçlandığı gibi çalışmayabileceği anlamına gelir. Bu durum, sitede gezerken garip davranışlara neden olabilir.

Bu web sitesinden tam olarak yararlanmak için aşağıdaki tarayıcılardan birini kullanın veya yükseltin/yükleyin

Firefox 78+
Edge 18+
Chrome 72+
Safari 12+
Opera 71+